25 Şubat 2014 Salı

VİDEOİST BAŞAK KAPTAN’LA MARDİNDE BULUŞUYOR




Şunu daha büyük bir haritada görüntüle: videoist




















Videoist’i 2003 yılında Hülya Özdemir ve Ferhat Kamil Satıcı’nın oluşturduğu İstanbul merkezli bir sanat kolektifi olarak tanıdık. Kurulduğu tarihten bu güne farklı mekanlarda yurtiçi ve yurtdışından çeşitli sanatçıların katılımı ile gerçekleştirdikleri etkinliklerle karşımızdalardı. 1 Mart 2014 itibarı ile Mobil bir Sanat projesi olma niteliği taşıyan Videoist, mutlak çekim merkezi olan modern metropolden hareket ederek, çağdaş sanatın Taşınabilir sınırlarını araştırıyor.
Anadolu’nun orta doğuya bakan balkonu konumundaki Mardin’de, çağdaş  sanatın mahdumlarına bir buluşma, sergileme, sunum, gösterim, konuşma ve tartışma  alanı yaratmayı amaçlıyor.
Bu alan bir hafıza ve hatırlama mekanizmasını açığa çıkaracak nitelikte projelere ve sergilere ev sahipliği yapmayı planlıyor. Aynı zamanda video sanatı arşivini de içeren mekan araştımacıların, küratörlerin, sanatçıların ve koleksiyonerlerin ziyaretine açık olacaktır.
Videoist yeni mekanında 1-26 Mart 2014 Tarihinleri arasında  Başak Kaptan’ın “ Mükemmel Mutsuzluk “ başlıklı kişisel sergisini Mardin’de  izleyici ile buluşturuyor.
MÜKEMMEL MUTSUZLUK
Başak Kaptan’nın Polonya’da Poznan yakınlarında bir ormanda çektiği 8mm filmini doğa ve ortam sesleri ile buluşturduğu bu çalışmasında sanatçı,  çocukluğunda bir kır gezisinde başlayan, belleğinde ve imgeleminde devam eden çevre ve kendilik ilişkisine melankolik bir armağan sunma çabasındadır. Filme eşlik eden, bulunmuş, aynı ağaçlık alanda çekilmişe benzer iki fotoğrafın izinden giden sanatçı, ağaç imgesini dallar arası boşlukları saplantılı bir inatla kağıttan çıkartmaya çalıştığı bir desenle göstermeye çalışmaktadır.
Displinler arası bir yaklaşımla çeşitli malzemelerle çalışırken, son zamanlarda video ve film imgesininin mekansallığını ele alan Başak Kaptan, sadece video ya da film aracılığıyla yaratılan mekanı değil,  bellek izlerinin oluşturduğu mekanı da açığa çıkarmaktadır. Sanatçı, kollektif ve öznel belleğin kamusal ve özel alanla olan ilişkisi üzerine yapılan güncel tartışmalara referansla, geçmiş deneyimlerin ses ve görüntü olarak biriken hatıratını yeniden üretmenin olanaklarını araştırır.

Müzmin bir hatırlama ve yeniden yazmayı görev edindiği çalışmalarında, şairin ‘mükemmel mutsuzluğunu insan soyunun’ dizesiyle anlatmak istediği gibi öznel ve toplumsal anılar, “yatay ve dikey mutsuzluklar” arasında salınmaktadır.


14 Aralık 2012 Cuma

Yeni Medya ve.../Video Sanatı ve Üçüncü Uzam



videoist'n etkinlikleri ve video sanatı  hakkında yorumların bulunduğu "video sanatı ve üçüncü uzam" isimli yazı anahtar kitaplardan yeni medya ve... isimli kitapta yayınlanmıştır,

yazının pdf linki

https://docs.google.com/document/d/1RvNsymo9P68IUa9KMrqvzNdRjAW0FsV0tvtBsY43uHE


19 Ekim 2011 Çarşamba

machine raum videoart and digital culture festival

Diğer Stratejileri Seçmek:

Videoist video sanatı insiyatifinin 2010 Mayısında Tütün Deposu’nda gerçekleştirdiği ‘Kamu’ nun İki Gölgesi :Ekran ve Uzam Video gösterimleri, Önce Münich teki Lotringer13/Spiegel Video Arşivi’nde, Cityscale sergisinin paralel etkinliği olarak sergilenmiş, oradanda 2011 de Public İdea sergisinin Almanya/Kiel kentindeki misafiri olarak yoluna devam etmişti.Videoist 2011 yılı etkinliklerine Danimarka durağına götürdüğü Videoist Seçkisiyle devam ediyor.

Machine Raum Video Sanatı ve Digital Kültür Festivali Danimarka’nın Vejle Kentinde Vejle Kunst Museum , Bryggen alışveriş merkezi ve eski bir iplik fabrikasından dönüştürülen kültür ve eğlence merkezi Spinderihallerne’de 13 Ekim 2011 tarihinde açıldı. Etkinliğe, Avrupa, Orta Doğu, Orta Asya, Amerika’dan video sanatı ve digital sanat alanından ,küratör, sanatçılar, akademisyenler, öğrenci ve izleyici grupları katıldı.

Willy Dorner,Bodies in Urban Space,2011

Yirmi yıldır birlikte organizasyonlar gerçekleştiren etkinlik küratörleri Birgit Johnsen ve Hanna Nielsen aynı zamanda birer sanatçı. 2007 ve 2010 yıllarında iki ayrı etkinlik daha organize eden ekibin bu yılki belirlediği çerçeve ,Diğer stratejileri seçmek (Choosing Another Strategy).
Etkinliğin Diğer Stratejileri Seçmek kavramı ile video sanatı örnekleri , sosyal,etnik ve kültürel stratejilerle, izleyici,sanatçı, sanat ve sanat yapıtı arasındaki demokratik dialoglara işaret ediyor. Performatif süreçlerin video sanatı yolu ile dökümante edilmesi , ya da kavramsal videolardan kaynakla gelişen yeni videolojiler, sanatsal stratejiler festivalin odaklandığı noktalar.
13-15 Ekim Tarihleri arasında içlerinde kurucusu ve yürütücüsü Hülya Özdemir (Sanatçı,Fevziye Mektepleri,Görsel Sanatlar öğretmeni) Ferhat Satıcı, Sanatçı,(İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Öğretim üyesi) Videoist Video Sanatı İnsiyatifi ile ilgili bir sunum gerçekleştirdi. Videoist ekibi sunumda 2003 yılından bugüne gerçekleştirmiş olduğu sunum,gösterim,sergi, ve konuşmalardan örnekler verdi.
Aynı zamanda Videoist ‘in,Machine Raum Festivali için hazırladığı 14 sanatçıdan oluşan seçki de Vejle Art Museum’da 27 kasıma 2011 tarihine kadar sergide izlenebilecek.

Seçkide yer alan sanatçılar ve yapıtları , Evrim Kavcar -Prayers Accepted ,Ferhat Özgür-I can sing , Fikret Atay - Spring Fever, Suat Öğüt - Revolution I Love You, Nancy Atakan – I am not who you say I am, Gülçin Aksoy –Untitled, Neriman Polat - Bad Tempered and Sweet Woman, Benjamin Stumpf & Antje Feger , Isle of White, Zeigam Azizov- Symposium, Saarbek Amankul,-Vatan, Oksana Shatalova,-Open-Air Tango, Hülya Özdemir&Ferhat Satıcı-Cultural Hunting.

Bu noktada Videoist’in festivalde hazırladığı video programı farklı kuşaktan olan orta doğu , asya ve avrupalı sanatçıların sanatsal ideolojileri, demokratik temas ve çatışmaları açığa çıkarıyor. Kültürel entegrasyon, toplumsal inanç ve cinsiyet sistemleri, sınıfsal , ırksal , politik dejenerasyon,aktivizm, coğrafyalara ait bellek mekanizmaları, görünen ve saklanan sınırlar gibi konulara değinen videolar Videoist’in arşivinin bir parçası konumunda.


















Ferhat Özgür, I can sing, 2007
















Oksana Shatalova,Open Air Tango,2008

  











Suat Öğüt,Revolution In  love  You,2010

  











Gülçin Aksoy,Untitled,2003















Nancy Atakan,I m Not Who You say I m,
2007















Hülya Özdemir&Ferhat Satıcı,
Cultural Hunting,2011












Benjamin Stumpt&Antje Feger,
Isle Of White
















Evrim Kavcar, Prayers Accepted, 2011

Aynı zamanda etkinlikte, Türkiye’den küratör ve sanat eleştirmeni Beral Madra, Video Sanatı ve felsefe ilişkisine işaret eden ve Türkiye’de video sanatının sanıldığından kısa olmayan tarihini anlatan “Video Let Us Philosophize” isimli bir sunum gerçekleştirdi.

Sunumlara Guy Ben Ner (İsrail),Montanas Nasr(Mısır), Kristina Normann(Estonya),Eva la Cour(Danimarka), Emanuel Licha(Kanada), Claus Ejner(Danimarka) performance, Julie Scher(A.B.D), sanatçı sunumları eşlik ederken. Willy Dorner(Avusturya) Vejle kenti atmosferinde bir performans, Det Fynske Kunstakademi, The Funen Academy of Fine Arts (Denmark ) Muthesius Hochschule, Kiel , (Germany), Hochschule für Bildende Künste Hamburg, (Germany) ise Öğrenci konuşmaları ve sunumları yaptı. Ayrıca Hochschule für Bildende Künste Hamburg sound performance, SONA , The Society of Nonproductive Activity’de birer adet ses performansı gerçekleştirdi.


Yazan:Ferhat Satıcı (İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Öğretim Üyesi) 2011,İstanbul
Detaylı bilgi için: www.videoistanbul.blogspot.com, www.machine-raum.dk, ferhatsatici@gmail.com

25 Ağustos 2011 Perşembe

Videoist in Kiel/Germany

Public Idea Videoist Screenings





Introduction: Prof. Rainer W. Ernst, President of the Muthesius Academy of Fine Arts and Design, Kiel

Book Launch:
PUBLIC IDEA - Artistic Approaches to the Urban Sphere of Istanbul
Revolver Publishing, Berlin, 2011

Filmprogramm / Screening by Videoist:
Two Shadows of 'the Public': Screen and Space

Place: Brunswiker Pavillon, Brunswiker Str. 13, 24103 Kiel

Openinghours: Tue-Thi 10 a.m. to 5 p.m., Fri 10 a.m. to 4 p.m., Sat and Son 11a.m. to 4 p.m. Mondays closed

Artists:
Yeni Anıt (Istanbul), Volkan Aslan (Istanbul),
Nancy Atakan (Istanbul), Irena Eden /Stijn Lernout (Wien),
Antje Feger / Benjamin F. Stumpf (Kiel), Mark Henley (Berlin / Istanbul),
Matthias Krause (Berlin / Istanbul), Gümüş Özdeş (Istanbul),
Iz Öztat (Istanbul), Nadin Reschke (Berlin), Katinka Theis (Berlin),
Mehmet Vanlıoğlu (Istanbul)

The screening Two Shadows of 'the Public': Screen and Space, curated by VIDEOIST, shows turkish video art:

Ali İbrahim Öcal, Başak Kaptan, Özlem Uzun,
Ferhat Özgür, Yeni Anıt, Hülya Özdemir,
Suat Öğüt, Evrim Kavcar, Volkan Aslan and Nancy Atakan.

*
The project was initiated by: Antje Feger & Benjamin F. Stumpf

*
and supported by:

The European Cultural Capital Istanbul 2010,
Kadirga Art Production Center, Istanbul
Muthesius Academy of Fine Arts and Design, Kiel
Ministry of Education and Culture Schleswig-Holstein
Landeskulturverband Schleswig Holstein

23 Temmuz 2010 Cuma

'kamu'nun iki gölgesi:ekran ve uzam münih spiegel video arşivinde







































http://www.lothringer13.de/spiegel

Two Shadows of "The Public":
Screen and Space

Eröffnung:

Donnerstag, 22.7.2010,
ab 19 Uhr


Präsentation:
23.07.2010 - 18.09.2010




Hülya Özdemir und Ferhat Satici präsentieren die Istanbuler Initiative VIDEOIST mit Videokunst von Ali İbrahim Öcal, Ahmet Albayrak, Başak Kaptan, Çağrı Saray, Evrim Kavcar, Ferhat Özgür, Fikret Atay, Flo Kasearu, Hülya Özdemir, Nancy Atakan, Necmettin Tarkan, Özlem Uzun, Parça Tesirli, Suat Öğüt, Volkan Arslan, Yeni Anıt, Zeynep Erpolat

In unserer Doku-Reihe zeigen eir zur gleichen Zeit





Two Shadows Of ‘The Public’: Screen And Space



1-Ali İbrahim Öcal

Pound Along
3’57’’
2009

In the moving image obtained by filming the Turkish flag from an unusual angle, the flag is dancing, or “twisting/curling” to Çiftetelli music (a traditional, Oriental-style tune generally played at weddings and other ceremonies involving entertainment and dance) in the background. By displaying the object outside its usual context (with very “casual” music, typical of the gypsies and the non-elite and very much incongruous for the flag, which is almost a “sacred” object of respect for the “Turkish nation”) the video prompts the viewer to question the attributed values of the objects which, through political or social paradigms, acquire meanings beyond pure representation.

2- Başak Kaptan


Windshield Strategies
5’13’’
2008


Başak Kaptan’s work “Windshield Strategies” is a stop-motion video with two parts. The audience looks at a black and white view of the Bosphorous through a windshield. Animated objects and sounds transform this dusty, abandoned Serçe car covered with spiders into a stage. In the second chapter of the video, various stickers, which are indispensable accessories for truck drivers, are tagged one after the other on the windshield. As the oriental expressions come along, the “alien” voice in the background tries to translate them. Both situations point at the alienation resulting from an effort to translate the symbols specific to one culture to another language.

Derya Yücel, 2008


3- Özlem Uzun


Home
4 Videos
11’ 50’
2006 – 2009

The bus-stop as a public space is the focus of this project. Contrary to “home,” a space where belonging is extensively reflected, the bus-stop as a public space belongs to everyone and yet to no one. The project, realized by installing housewares in a bus-stop is presented as a document of the audience’s reaction to the converted image of the ordinary bus-stop which is transformed into a house.

It is planned that the project will be repeated in different districts/cities and reactions from different cultural/economic groups will be recorded.

4- Ferhat Özgür




I am Like This Seven Days of Week
1’ 20’’
2004

Ferhat Özgür says ‘I am Like This 7 Days of Week.’ For seven days (regularly), he chooses one car waiting at red light and attacks. All he has to do is to jump on the victim - I mean the car – to set foot on it, cross over and in a sense to continue on his way. This message of continuity is reminiscent of the mechanisms in the contemporary art system, the network of relations. Despite exciting events along the way, there is always someone who does not cheer up. This man who risks his health, mind and soul for no purpose, satirizes the notion of art that aims to change life and shock the viewer and once more demonstrates its eternal deadlock. Özgür - felicitously - does not articulate this act (and its logic) through concepts of rebellion (Hunera Berxwedani's “Serhildan” / the opposite direction of the thematic orientation of the rebellion practice). He invites the viewer to the great spectacle art presents through funny (tragicomic), simple and almost ordinary issues. I sort out the words "circus" and "acrobat."

(Şener Özmen, “They Must Have Gone Mad”, Free Kick [9th Istanbul Biennial Hospitality Zone] exhibition catalog text, Art-İst Publications, İstanbul, 2002)


5- Yeni Anıt  



The Techniques of Advanced Driving
6’51’’
2010

Yeni Anıt’s “The Techniques of Advanced Driving” project is a trial to document the creation of a life guide with an automobile alternative to the manipulative nature of automobiles and highways - which manipulate masses and are plastic instruments in the heart of nature – and the solutions and problems presented by local positions.



6- Hülya Özdemir


Spatial Alienation
2’41’’
2010

Hülya Özdemir’s work is an attempt to measure a spatial environment that unites the concepts of public and art. Using a spatial method, she shows the practices of visual projection of an exhibition space (DEPO screening room) without viewers. The work constructs relationships between the public character of the exhibition space and its physical dimensions.





7- Suat Öğüt

Consumption Practices,
10’34’’
2009
The video “Consumption Practices” reflects on the condition of the individual in a society that is mainly focused on consumerism where the single one is reduced to one role and becomes a the character of an advertisement campaign. Especially in places like the big shopping malls and anonymizing supermarkets that are emerging more and more, this becomes visible. As Jean Baudrillard stated, ‘The hypermarket is already, beyond the factory and traditional institutions of capital, the model of all future forms of controlled socialization: retotalization in a homogeneous space - time of all the dispersed functions of the body, and of social life (work, leisure, food, hygiene, transportation, media, culture); retranscription of the contradictory fluxes in terms of integrated circuits; space .


8- Evrim Kavcar



Power Games (At the Outskirts of Town)
Animation, 1’ 40’’
2009

This animation is based on a true incident: The UEFA Championship League Final took place in İkitelli Atatürk Olympic Stadium in Istanbul in May 2005. On the day of the match, the neighbourhoods situated right across the stadium suffered a severe power cut. The power came back only 2 hours after the game was over. The animation transforms the irony of this particular event into a visual metaphor.




9-Volkan Aslan, Nancy Atakan


Neighbours
20’10’’
2009

Taking its name from the number of the shop, 5533 opened in the 5th Block of IMC in February 2008. Since then the space has hosted a variety of projects, initiatives, discussions and exhibitions. In 2009, an exhibition titled “Special Days and Weeks” was organized at 5533 together with sixteen other independent artist spaces and initiatives.

This event gave spectators a chance to become closely acquainted with artist initiatives in Istanbul. As a part of this project, 5533 interviewed their own neighbours as well as those of the initiatives located in a variety of different communities throughout the city about their view of the relationships of these spaces with their environments and their production and presentation practices.

Materialized jointly by Nancy Atakan, Volkan Aslan, and Hanife Ölmez, this video project was shown at 5533 and Berlin Kunstraum Kreuzberg / Bethanien in 2009.





9 Haziran 2010 Çarşamba

Kamunun İki Gölgesi: Ekran ve Uzam/ Two Shadows of the 'Public': Screen and Space









VİDEOİST TÜTÜN DEPOSU’NDA !

Videoist - Depo işbirliği ile…


                                                Gülsün Karamustafa/Meydanın Belleği


Kamunun İki Gölgesi: Ekran ve Uzam

“Kamunun kitlesel kurulumu kendinden organize olan video sanatçısının melez ve bir o kadar da özgün sanatında önem kazanır. Sürdürülebilir üretim olarak tüketimin yerini karşı kamusallıkların ölçüldüğü ekran ya da gösterim alanları alır. Bir kamusal alan ölçüm kılavuzu olan video sanatı ve bir insiyatifi ortaya koyan video sanatçısı malum mirasın varisi ve
karşı kültürün mahdumu
konumuna yerleşir.” Videoist

9-13 Haziran 2010’da Tophane’deki Tütün Deposu’nda İstanbul Merkezli Gezici Video Sanatı İnsiyatifi Videoist’in gösterimleri Kamunun İki Gölgesi: Ekran ve Uzam başlığı ile gerçekleşecek. Videoist, sanatçıların kamusal alanda üretilmiş ya da kamusal alanı konu alan videolarına yer verecek.

Gösterime katılan sanatçılar:
Ahmet Albayrak, Yeni Anıt, Volkan Aslan, Nancy Atakan, Fikret Atay, Zeynep Erpolat, Başak Kaptan, Gülsün Karamustafa, Evrim Kavcar, Flo Kasearu, Ali İbrahim Öcal, Suat Öğüt, Hülya Özdemir, Ferhat Özgür, Necmettin Tarkan, Parça Tesirli, Özlem Uzun, Çağrı Saray.

9 Haziran 2010 Çarşamba günü saat 18:00’deki açılışın ardından saat 19:00’da yapılacak gösterimle başlayacak olan etkinlikte

10-11-13 Haziran 2010 tarihlerinde saat 12:00, 15:00 ve 18:00’de tekrarlar halinde gösterimler olacak

12 Haziran 2010 tarihinde sadece saat 12:00’de gösterim yapılacaktır.

Ayrıca gösterimlere paralel olarak sunum ve konuşmalar gerçekleşecektir:

10 Haziran 2010 Perşembe günü saat 16:30’da Nancy Atakan, “İnsiyatifler hakkında”,

12 Haziran 2010 Cumartesi günü saat 13.30’da Fırat Arapoğlu “Video’nun Radikal Dili”, saat 16.00’da Atıl Kunst, “Evden ve Sokaktan, Ne Evden Ne Sokaktan”,

13 Haziran 2010 Pazar saat 14:00’te Barış Acar, “‘Kamusal Alan’da Rastladım Sana:
‘Kamu’ ve ‘Alan’ Terimlerinin Dekonstrüksiyonu Aracılığıyla ‘Kamusal Alan’a Ulaşma Denemesi” başlıklı sunum ve konuşmaları yapacaklar.

Etkinlik Adresi: DEPO/ Tütün Deposu, Lüleci Hendek Caddesi, No. 12, Koltukçular Çıkmazı No.1, Tophane, İstanbul 





Kamunun İki Gölgesi: Ekran ve Uzam

 “Otoyol mühendisi ile televizyon  yönetmeni “dirençten kurtuluş” denebilecek bir şey yaratırlar, Mühendis engelsiz, çaba yada dikkat göstermeden hareket edilecek yollar tasarlar, yönetmen insanların pek fazla rahatsız olmaksızın herhangi bir şeye bakmalarını sağlamanın yollarını araştırır…Mesela planlamacılar otoyolların yerini belirlerken , trafiğin akışını çoğunlukla bir yerleşim bir iş bölgesinden tecrit edecek şekilde yönlendirir. Yada zengin ve yoksul kesimleri veya farklı etnik bölgeleri ayıracak şekilde yerleşim alanlarının içinden geçirirler.”[1]

Çağdaş metropollerdeki bu izolasyon olgusu toplumu farklı gruplara bölerken, insan bedeninin parçalı bir işlevsel makine olarak algılanmasını, toplumsal sınıflar arasında dokunulmayı, iletişimi azaltan rasyonel mimari ve şehirciliği, reklam ve kitlesel medyanın etkileri ile değerler sistemi olarak fiyat listelerini,  insanların kültürel çeşitliliğine basınç uygulayan bir varoluşu ve bütün bu durumları aşmayı zorunlu kılan bir kendini ifade etme ihtiyacını da beraberinde getiriyor.
Şehrin silüetinde beliren  ifade alanı   olgusu sayesinde estetik ve politik direniş,   hegemonik kamusallıkların  yerini demokratik karşı kamusallıkların oluşturduğu köklere bırakır. Bu kökler iletişimin ve direnişin aracısız bir mekanda meta fetişizminden uzak olarak gerçekleşme umudunun olabileceğini taşır.  İletişimin maddesi olarak kitle iletişim araçları da uzam’ın tanımı olan “Bir nesnenin uzayda kapladığı yer” yada Descartes’in deyişi ile “res extensa” ya dahil olarak gerçeğin sanal bir kurgusu konumunda kamusallığa eklemlenir.

Bu bağlamda halen en etkili kitle iletişim araçlarından olan tv’den bahsedecek olursak:
  “Televizyonla birlikte bilgiye ulaşma kolaylığı, propaganda gibi alanlarda televizyonun  başarısı toplum bilimcilerin bu alanı yeniden ele almasına, irdelemesine neden oldu. Sonuç: Televizyon iki yönlü etki yaratmaktaydı: Birincisi, televizyon yeni bir kamusal alandı ve bu da ekranın önünde olan çoğunluğu ilgilendirmekteydi.” (Bozkurt 2005 :78)

 Diğer bir taraftan kitleleri yönlendirme aracı olan televizyon, reklamlar, haberler ve yayın akışı sisteminin oluşturduğu altmetnin zihinlerde yarattığı bombardımanla çalışırken , bir makine olarak rıza veya talep üretiyordu. Bir çeşit tüketici profili sipariş eden sermaye, tv’nin yarattığı manipülasyonla hem bize ulaşan ve gerçek olarak algıladığımız haberleri filtreliyor hemde  tüketim kültürünü besliyordu. Tüketim kültürü ise yarattığı meta fetişizmi ile bireyleri  hedef değerlere yönlenmiş obsesif komplisif kişiliklere çeviriyordu.  

Bu durum, bizim tarih olgusundan uzaklaşmamıza ve hatırlama mekanizmamızın zayıflamasına sebep olur. Zamanın ve  mekanın parçalanarak sürekli şimdiye bölünmesi anlamına gelen geçici süreksizlik[2] durumu bizi gündelik yaşamlarımızı ve yargılarımızı oluşturan tarih olgusundan  kopuklaştırma mekanizması ile baş başa bırakır. Bu yüzden üst üste yığılmış ve birbiri ile izole olmuş gerçekliklerimizi demokratize olmuş , katmanları açılmış ve yeniden bağıntılanabilir biçime dönüştürmek önem kazanır. Yaratılan videotextler aracılığı ile kamusallığın sağladığı kavisler, karşı stratejilerin oluşturduğu katlanmalar ve izole olmuş bilginin diğer bilgiyle olan temasını sağlayabilir. Video sanatı bu noktada kendi eleştirel ve demokratik karşı medya tavrı ile beliren teknolojik araç olarak sokaktaki bir bildirinin izleyici  ile dolaysız kurduğu ilişkiye benzer metasız bir iletişim kurar.

Kamunun kitlesel kurulumu  kendinden organize olan  video sanatçısının melez ve bir o kadar da özgün sanatında  önem kazanır. Sürdürülebilir üretim olarak tüketimin yerini karşı kamusallıkların ölçüldüğü   ekran yada gösterim alanları alır.  Bir  kamusal alan ölçüm kılavuzu olan video sanatı ve bir insiyatifi ortaya koyan video sanatçısı malum mirasın varisi ve karşı kültür’ün mahdumu konumuna yerleşir.

benim için melezliğin önemi iki orijinal andan üçüncünün doğması değildir. Benim için melezlik öteki pozisyonların doğmasına imkan veren “üçüncü uzam” demektir.( Homi K. Bhabha “The Third Space. İnterwiev with Homi Bhabha” Jonathan Rutherford(der), İdentity, Community, Culture Difference içinde  Londra, Lawrence& Wishart ,1990 s,211.)

Videoist,2010



[1] Richard Senneth, Ten ve Taş ,metis Y.E. S:13-14

[2] Temporal Discontiunity