23 Mart 2016 Çarşamba

MESKUN MEKAN

Videoist Mardin'de ki mekanında, 3Mart-4Nisan 2016 tarihleri arasında, video enstalasyon, fotoğraf ve heykel çalışmalarıyla ortak bir projede bir araya gelen Aysel Alver ve Emre Aşılıoğlu’nun ‘Meskun Mekan’ isimli sergisine ev sahipliği yapıyor.
Çalışmalarını, yaşadıkları kentin ve bölgenin sosyo-politik süreçleri ve güncel dinamikleri üzerinden gerçekleştiren sanatçılar, ‘meskun mekan’ kavramından yola çıkarak Videoist mekanını bir sergi mekanı olmaktan öte, kendi tarihçesi ve gerçek bağlamıyla, kente ait mimari bir yapı olarak ele almaktadırlar. Bu bağlamda kullanılan mekan, içerisinde barındırdığı yaşantı ve belleğiyle projenin önemli bir parçasını oluşturmaktadır.
Emre Aşılıoğlu ve Aysel Alver bu sergide yaşadığımız coğrafyada, özellikle son yıllarda artan göç hareketlerini ve tarih boyunca yaşanan savaşlardan dolayı tüm dünyanın tanıklık ettiği yerinden olma durumlarını göz önünde bulunduruyorlar. Öncelikle bir sınır kenti olarak, kendi yaşadıkları kent ve bölge ekseninde giriftleşen sosyal tanımlar ve kültürel ilişkileri  ele alıyorlar.
Projede yer alan video enstalasyon ve fine arts baskı kolaj çalışmaları ile Aşılıoğlu, bireyin savaş durumlarında içinde bulunduğu şiddet ortamı ve yaşadığı tekinsizlik duygusuna vurgu yapmakta ve bu tür bir savaş ortamında bireyin maruz kaldığı psikolojik saldırıların sonucu olarak tüm insani dengelerini yitirdiği bir cinnet anını tasvir etmektedir. Bunun yanısıra Aşılıoğlu, çalışmalarıyla yaşam alanlarını terk etmek zorunda kalan bireyin geride bıraktıkları ile pür bir figür olarak varlık gösterememenin resmini çizmektedir.
 Alver’in heykel çalışmalarında ise göç sonrası, terk edilen  mekanlarda yaşanan tekinsizlik duygusu ve yerinden edilen ‘ev’ kavramı irdelenmektedir. Alver zorunlu olarak boşaltılan yaşam alanlarının insansızlaşması ile bu mekanların, köylerin ve kentlerin birer meskun alan olmaktan çıkarılması ve kültürel, politik süreçlerin kesintiye uğratılmış olmasının yanısıra, ekolojik dengelerin de  bu süreçte  etkilendiğine vurgu yapmaktadır.
 Aşılıoğlu ve Alver, zorunlu göçler sonucu ‘ev’ kavramının yerinden edilmesi, toplumların sahip oldukları tüm sosyal, kültürel ve politik tanımlarının bulanıklaşması  ve bu alanlarda  yaban hayatın başlamasına odaklanarak, ortaya çıkan durumun barındırdığı tekinsizlik kavramına dikkat çekmek istemektedirler.